Gençlik AkademisiToplum Doğa Çevre Bilinci

Ekolojik Ayak İzi ve Yaşam

8.3. Blog Ekolojik Ayak İzi ve Yaşam

Merhaba Gençlik Akademisi’nin Enerjik ve Duyarlı Gençleri!

Bugün sizlerle hepimizin ortak evi olan dünyamızla olan ilişkimizi, attığımız “ayak izlerini” ve bu izleri nasıl daha yaşanabilir bir gelecek için yeniden şekillendirebileceğimizi konuşmak istiyorum. Geçenlerde çevresel bilinç üzerine sohbet etmiştik, şimdi bu bilinci daha somut bir kavramla derinleştireceğiz: Ekolojik Ayak İzi!

Belki “Ne o, ayaklarımızı mı ölçüyoruz şimdi?” diye düşündünüz. Merak etmeyin, konumuz çok daha derin ve bir o kadar da heyecan verici!

Ekolojik Ayak İzi: Gezegenle Aramızdaki Muhasebe

Peki, nedir bu ekolojik ayak izi? Basitçe anlatmak gerekirse, hepimizin doğal kaynakları ne kadar kullandığımızı ve gezegene ne kadar etki ettiğimizi gösteren bir ölçüm yöntemi. Bu, kahvaltıda yediğimiz ekmekten okula giderken kullandığımız ulaşıma, telefonumuzu şarj edişimizden giydiğimiz tişörtlere kadar günlük hayatımızdaki her seçimin doğa üzerinde görünmez ama ölçülebilir bir “talep” yaratması anlamına geliyor. Bu hesaplama, yediğimiz yiyecekleri üretmek, kullandığımız enerjinin karbonunu emmek, barınmak için gerekli alanlar gibi birçok etkeni içeriyor. Gezegenimizin bir muhasebe defteri gibi düşünün: bir yanda bizim taleplerimiz ve tüketimimiz, diğer yanda ise doğanın bize sunduğu kaynaklar var.

Bu ayak izi tek bir parçadan oluşmuyor. Aslında birkaç ana bileşeni var:

  • Karbon Ayak İzi: Ulaşımımız, ısınmamız ve elektrik tüketimimizle atmosfere saldığımız karbondioksiti emmek için gereken orman alanını ifade ediyor. Bu, bizim ayak izimizin en büyük kısmını oluşturuyor.
  • Tarım Arazisi Ayak İzi: Yediğimiz tahıllar, meyveler, sebzeler ve hayvansal gıdalar için gereken verimli topraklar.
  • Orman Ayak İzi: Kullandığımız mobilya, kağıt ve yakacak odun gibi ürünler için ihtiyaç duyduğumuz orman alanı.
  • Otlak Ayak İzi: Et ve süt ürünleri için beslenen hayvanların otladığı alan.
  • Balıkçılık Sahası Ayak İzi: Tükettiğimiz deniz ürünlerini sürdürülebilir şekilde avlamak için gereken deniz ve tatlı su alanları.
  • Yapılaşmış Alan Ayak İzi: Evlerimiz, okullarımız, yollarımız gibi insan yapımı altyapının kapladığı alan.

Neden Bu Kadar Önemli? Gezegenin “Yıllık Bütçesi”

Ekolojik ayak izimiz, gezegenimizin “biyolojik kapasitesi” ile karşılaştırılır. Biyolojik kapasite, dünyanın bir yıl içinde yenilenebilir doğal kaynakları üretme ve atıkları emme gücü, yani gezegenin “yıllık bütçesi.” Eğer ayak izimiz, gezegenin kendini yenileme kapasitesini aşarsa, işte o zaman “ekolojik açık” dediğimiz bir durum ortaya çıkar. Bu, tıpkı yıl bitmeden tüm maaşını harcayıp geri kalan zamanı borçla geçiren biri gibi, insanlığın da yıl bitmeden gelecek nesillerin kaynaklarından borç alarak yaşamaya başlaması anlamına geliyor.

Bu borçlanmanın somutlaştığı bir tarih var: Dünya Limit Aşım Günü. Bu gün, insanlığın o yıl için gezegenin üretebileceği tüm kaynakları tükettiği günü ifade ediyor. Maalesef bu tarih her yıl daha da öne çekiliyor. Türkiye olarak bizim Limit Aşım Günümüz ise dünya ortalamasından çok daha erken bir tarihe denk geliyor; bu da kaynaklarımızı çok daha hızlı tükettiğimizi gösteriyor.

Bu durum, sadece soyut rakamlardan ibaret değil, hayatımızı doğrudan etkileyen bir dizi küresel krize yol açıyor:

  • İklim Krizi: Artan karbon ayak izimiz, küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine neden oluyor. Bu da aşırı hava olayları, su kaynaklarının azalması, tarımsal üretimde riskler ve orman yangınları gibi sonuçlar doğuruyor.
  • Biyoçeşitlilik Kaybı: Doğal yaşam alanlarının yok olması ve kirlilik yüzünden gezegenimizdeki canlı türleri benzeri görülmemiş bir hızla yok oluyor.
  • Kirlilik Sarmalı: Hava, su ve toprak kirliliği, özellikle plastik atıklar gibi sorunlar, hem doğayı hem de kendi sağlığımızı tehdit ediyor. Ülkemizde de su ve hava kirliliği ile atıklar en öncelikli çevre sorunları arasında yer alıyor. Hatta yaşadığımız Kahramanmaraş gibi şehirlerde bile Aksu ve Ceyhan nehirlerindeki kirlilik, Afşin-Elbistan bölgesindeki termik santrallerden kaynaklanan hava kirliliği gibi somut sorunlarla karşı karşıyayız.

Tüm bu sorunların temelinde ise “sınırsız tüketim” anlayışıyla şekillenmiş tüketim toplumu yatıyor.

Değişim Sensin: Ayak İzini Küçültme Rehberi

Peki, bu kadar büyük sorunlar karşısında “tek başıma ne yapabilirim ki?” diye düşünmeyin! Her bir bireyin attığı küçük adımlar, bir araya geldiğinde devasa bir değişim dalgası yaratabilir. Unutmayın, değişim sizsiniz!

İşte günlük hayatınızda uygulayabileceğiniz bazı pratik adımlar:

1. “Azalt, Yeniden Kullan, Geri Dönüştür” Manifestosu (3R Kuralı)

  • Azalt: En etkili adım atık oluşumunu baştan engellemektir. “Buna gerçekten ihtiyacım var mı?” diye sorun. Gereksiz ambalajlı ürünlerden ve tek kullanımlık eşyalardan uzak durun.
  • Yeniden Kullan: Bir eşyayı çöpe atmadan önce ona ikinci bir hayat verin. Su şişenizi (matara) ve alışveriş çantanızı yanınızda taşıyın. Eski tişörtlerinizi temizlik bezine dönüştürün.
  • Geri Dönüştür: Atıkları doğru geri dönüşüm kutularına atın. Cam, kağıt, plastik ve metalleri ayırarak yeni kaynakların tüketilmesini ve atıkların doğada kalmasını önleyin.

2. Evde Eko-Kahraman Olmak: Enerji ve Su Tasarrufu

  • Işıkları Kapatın: Kullanmadığınız odaların ışıklarını kapatmak en basit ve en etkili yöntemdir.
  • Fişleri Çekin: Elektronik aletler bekleme modundayken bile enerji harcar. Kullanmadığınızda fişten çekin.
  • Kısa Duşlar Alın: Dişinizi fırçalarken veya ellerinizi sabunlarken musluğu kapatın. Duş sürenizi kısaltarak litrelerce su tasarrufu sağlayabilirsiniz.
  • Sızıntıları Onarın: Damlatan bir musluk, günde yüzlerce litre su israfına neden olabilir.
  • Verimli Cihazlar Kullanın: Enerji verimliliği yüksek beyaz eşyaları ve LED ampulleri tercih edin.

3. Sofrada Devrim: Gıda İsrafını Önleme ve Sürdürülebilir Beslenme

  • İsraf Etme: Yiyeceklerinizi planlı alın, doğru saklayın ve artan yemekleri değerlendirin. Organik atıkları kompost yaparak doğal gübre elde edebilirsiniz.
  • Daha Az Et Tüketin: Hayvancılık sektörünün çevresel ayak izi oldukça büyüktür. Beslenmenizde bitkisel ürünlere daha fazla yer vererek ayak izinizi küçültebilirsiniz.
  • Yerel ve Mevsimsel Beslenin: Uzak ülkelerden gelen gıdalar yerine kendi bölgenizde ve mevsiminde yetişen ürünleri tercih ederek ulaşım kaynaklı karbon emisyonlarını azaltın.

4. Sürdürülebilir Yaşam İpuçları

  • Ulaşım: Mümkün olduğunca yürüyün, bisiklete binin veya toplu taşıma araçlarını kullanın.
  • Giyim: Hızlı moda yerine daha az, daha kaliteli ve uzun ömürlü kıyafetler alın. İkinci el mağazalarını keşfedin, kıyafetlerinizi onarın veya takas edin.
  • Tek Kullanımlıklara Hayır Deyin: Plastik poşet, pet şişe, karton bardak gibi tek kullanımlık ürünlerden kaçının.

Yalnız Değilsin: Harekete Geçen Gençler ve Topluluklar

Bu mücadelede yalnız değilsiniz! Türkiye’de ve dünyada sizin gibi düşünen, harekete geçen milyonlarca genç var.

  • Okulda Yeşil Dönüşüm: Okulunuzda bir çevre kulübü kurun veya mevcut bir kulübe katılın. Sıfır atık kampanyaları, kompost alanı oluşturma, tohum topu atölyeleri veya atıktan sanata sergileri düzenleyebiliriz.
  • Genç İklim Aktivistleri: İsveçli Greta Thunberg’in başlattığı “Gelecek için Cumalar” hareketine Türkiye’de Atlas Sarrafoğlu ve Selin Gören gibi gençler öncülük ediyor. Onların mücadelesi, gençlerin sadece geleceğin değil, bugünün de aktif paydaşları olduğunu gösteriyor.
  • Yerel Güç Birliği: Yaşadığınız şehirde TEMA Vakfı veya ÇEVKÜLDER gibi çevre için çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla iletişime geçebilirsiniz. Fidan dikim etkinliklerine veya çevre temizliği kampanyalarına gönüllü olarak katılabilirsiniz.
  • İlham Veren Topluluklar: Buğday Hareketi veya Nefes Assos gibi eko-köyler, doğayla uyumlu, sürdürülebilir yaşamın mümkün olduğunu gösteren harika örnekler.

Bilgi Güçtür: Eko-Yaşam Araç Setin

Bu yolculukta bilgi, en değerli rehberinizdir:

  • Kendi Ayak İzini Hesapla: Küresel Ayak İzi Ağı’nın (Global Footprint Network) online hesaplayıcısını kullanarak kişisel ekolojik ayak izinizi öğrenebilirsiniz.
  • Ufuk Açan Kaynaklar: “Tufandan Önce”, “A Plastic Ocean”, “Seaspiracy” gibi belgeselleri izleyebilir veya “Yaşanmaz Bir Dünya”, “Sessiz Bahar” gibi kitapları okuyarak çevresel sorunları ve çözüm yollarını daha derinlemesine anlayabilirsiniz.
  • Destek Alabileceğin Kuruluşlar: TEMA Vakfı, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği, WWF-Türkiye, Greenpeace Akdeniz gibi birçok değerli sivil toplum kuruluşu, çalışmalarına gönüllü katılarak veya takip ederek destek verebileceğiniz önemli platformlardır.

Geleceğin Koruyucusu Olmak: Sonuç ve Çağrı

Bu rehber boyunca gördük ki, günlük yaşamdaki seçimlerimizin gezegenimiz üzerinde somut izler bıraktığını ve bu izlerin iklim krizinden yerel kirliliğe kadar ne gibi ciddi sonuçlar doğurduğunu. Ama aynı zamanda, bu gidişatı değiştirmek için hem bireysel hem de kolektif olarak ne kadar büyük bir güce sahip olduğumuzu da anladık.

Unutmayın ki, bireysel eylemler, okyanustaki bir damla gibi görünse de, milyonlarca damla bir araya geldiğinde selleri, nehirleri ve okyanusları oluşturur. Kullandığınız bir matara, kapattığınız bir musluk, israf etmediğiniz bir lokma, sadece o anlık bir tasarruf değildir; aynı zamanda çevrenize verdiğiniz bir mesaj, şirketlere ilettiğiniz bir talep ve daha iyi bir dünya için attığınız somut bir adımdır.

Gezegenimizin geleceği, sizin gibi bilinçli, duyarlı ve harekete geçmeye hazır gençlerin omuzlarında yükselecek. Bu mücadele, karamsarlık ve korkuyla değil, umut, yaratıcılık ve dayanışmayla kazanılacak bir mücadeledir. 

Bu rehberi kapattıktan sonra atacağınız ilk küçük adım ne olacak? Hadi, gezegenin geleceği için harekete geçelim!

08.3. Ekolojik Ayak İzi ve Yaşam – Mehmet KÖŞK


BİLSEK GENÇLİK KULÜBÜ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Daha Fazla Göster

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

BİLSEK GENÇLİK KULÜBÜ sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin